Seni terk ediyorum

Zavallı Antalyam

Seni terk ediyorum Antalya.Bir kaç ay bana ev sahipliği yaptın ama beni hayal kırıklığına uğrattın.On yıl öncesinin Antalyasının
doğallığını,temizliğini bulamadım sende ne yazık ki.Sana neler yapmışlar böyle, yaşlı ve çirkin kadına çevirmişler ,yerlerde sürüklemişler seni Antalya.
Seni bu hale getirenlere lanet okuyorum . Sürekli elektriklerin, suların kesiliyor.Zavallı caddelerin minübüslerin vahşiliğine terk edilmiş.Her elektrik ve su kesintisinde insanlar zor durumlarda kalıyorlar.Avrupanın fakirleri turistler bunlara gülümsüyorlar.Sana dünyanın turizm merkezi diyenleri devekuşlarına benzetiyorum Antalyam.Sahil şeridine konmuş 5 yıldızlı otellerinde muhteşem manzaranda elbette bir cenneti andırıyorsun.Ama ya senin gerilerine gitmek istediğimde!?...Parklarını tinerci çocuklar sarmış, yolların çöplük içinde Antalyam.Bir yerinden bir yerine gideyim desem minübüslere mahkum kalıyorum.İçleri tıka basa dolu minübüslerinin.
Akşam saat ondan sonra onlarda olmuyorlar ve taksiciler önümü kesiyorlar.Kadınlar minübüslerinden düşüp yaralanıyorlar.
İnsanlar medeni bir biçimde işlerine ,evlerine gidemiyorlar.Yankesiciler mesken etmişler her tarafını.Sana halk otobüsünü bile çok görmüşler yöneticilerin.
Hollandalı arkadaşım soruyor 'bu kaleiçi çok güzel ama neden zırt pırt su ve elektrik kesiliyor'?Ne söylemeliyim sence Antalyam, ona seni nasıl savunmalıyım.
Ferro kırom fabrikalarından yayılan zehirden insanlar gırtlak kanseri oluyorlar ve böylece bilerek cinayet işleniyor topraklarında Antalyam.Bu fabrikayı yakınlarına peşkeş çekenler,köşeyi dönenler,senin ve insanlarının sağlığını hiçe saymışlar Antalyam.
Atatürkümün senin için dünyanın en güzel şehri demesinden sonra bu güzelliği senden alanlara ne söylemeliyim acaba?Onlara nasıl isyan etmeliyim?Sen belki benim bu sessiz çığlığımı duymuyorsun ama ben seni sessizce terk ediyorum Antalyam.
Evet seni terk ediyorum Antalyam lütfen affet beni.

Cem Akkılıç
15.Aralık.2007